Yas Süreci
- Sibel Okan
- 15 Kas 2023
- 1 dakikada okunur

Sevgili babamın ölüm yıl dönümü. Dile kolay 23 yıl.
Hep içimden geçirdiğim “İyiki sen benim babamsın ve iyiki ben senin kızınım.”
Birlikte geçirdiğimiz yıllardan hatırladıklarım yaşım gereği oldukça sınırlı. Neyi özlediğimi bilemediğim bir durum benim için. Bilemediğime tuttuğum bir yas benimki, herhalde…
Bilememenin yası. O eksikliği saklamanın yası. Utancın yası. Hissizliğin yası. Zamanında hissedilemeyenlerin yası.
Hala bilmiyorum “olsaydı” nasıl olurdu. Çünkü yoktu. Ama aynı zamanda başka şeyler vardı. Bir şeyin olmaması, olan şeyleri olumsuz kılmıyor ya da değersizleştirmiyor. İkisi aynı anda yaşanabiliyor.
Olmayanı ve olanı aynı anda yaşama kapasitemin genişlediği zamanlardayım. Bu kelimeler de o genişleyen alanda oluşup buraya taşanlar, herhalde…
Belki olsa diğerleri aynı şekliyle olmayacaktı ve olmadıkları için bu sefer onlar “olsaydı” nasıl olurdu bilemeyecektim.
Demem o ki sadece deneyimleyebildiklerimizi biliyoruz. Deneyimleyemediğini tanımadan deneyimleyemediğine üzülmek belki de bir illüzyon. Zihnimizde bir imgeleme yapıp “olsaydı” şöyle olurdu dünyasını kurgulayıp, o dünyayı yaşayamadığımıza üzülmek tek yapabildiğimiz. Benim hayatı algılayışım ancak benim hayal dünyam kadar.
Evet yoktu, ama başka şeyler de vardı… Beni şimdiki ben yapan şekillendiriciler. Yaşam yolumdaki derslerim. Onun olmayışının yarattığı derslerim. Olmayan bir şeyin, başka şeyin oluşuna kaynak olması ne ironik.
O deneyimlerin içinden geçerken kendi içimde yaşamayı tercih ettiklerim yıllar sonra görünür olmayı seçiyor. Yas süreci olan ve biten bir süreç değil belli ki. “Yas, sevgi sürdüğü müddetçe sürecektir, ki bu da buradaki zamanımızın geri kalanıdır.” diyormuş Megan Levine.
Farklı farklı evreleri var demek ki, bu dönem benim için bu evre konuşabilmeyi, bendekileri paylaşabilmeyi kapsıyor. Paylaşmak biliyorum ki karşılıklı olarak şifalandırıyor.
Sibel Okan
Yorumlar